Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Photoshop Kullanma Teknikleri | İndir
MÖ 1600 ile 1200 yılları arasında Anadolu’da (günümüz Türkiye’sinde) gelişen Hitit uygarlığı, tarım ve hayvancılığa dayalı zengin ve çeşitli bir mutfak kültürü oluşturmuştur. Bu nedenle Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan bir imparatorluk olarak Hititler, farklı yemek geleneklerini benimseyerek yerel malzemeleri Mezopotamya ve Ege gibi komşu bölgelerden gelen etkilerle harmanlayan kendine özgü bir mutfak yaratmışlardır.
Hititler öncelikli olarak tarıma dayalı bir toplumdu ve beslenmeleri tahıllar, baklagiller, süt ürünleri ve et üzerine kuruluydu. Bu nedenle Hitit mutfağında önemli yer tutan bazı temel malzemeler şunlardı:
Arpa, buğday ve eski bir buğday türü olan kavuzlu buğday (emmer), Hitit diyetinin temel taşlarıydı. Örneğin bu tahıllar ekmek, lapa ve bira yapımında kullanılıyordu.
Mercimek, nohut ve bezelye yaygın olarak yetiştiriliyor ve önemli bir protein kaynağı olarak tüketiliyordu.
Süt, peynir ve yoğurt Hitit beslenmesinin ayrılmaz parçalarıydı. Bu nedenle tereyağı ve ghee benzeri sade yağ da yemek pişirmede sıkça kullanılıyordu.
Hititler sığır, koyun, keçi ve domuz eti tüketiyordu. Ayrıca ördek ve kaz gibi kümes hayvanları da beslenmelerinde yer alıyordu. Avcılıkla da geyik eti ve yabani kuşlar elde ediliyordu.
Balık, temel bir protein kaynağı olmamakla birlikte, özellikle su kaynaklarına yakın bölgelerde tüketiliyordu.
Üzüm, incir, elma ve nar gibi meyveler oldukça popülerdi. Soğan, sarımsak ve pırasa gibi sebzeler yemeklerde yaygın olarak kullanılıyordu.
Zeytinyağı, sonraki Akdeniz mutfaklarında olduğu kadar yaygın değildi; bunun yerine hayvansal yağlar pişirme amacıyla kullanılıyordu. Kişniş, kimyon ve rezene gibi baharatlar yemeklere tat katıyordu.
Hitit Mutfağı
Antik Hitit mutfağında kaynatma, kızartma, fırınlama ve ızgara gibi pişirme yöntemleri kullanılıyordu. Hitit mutfaklarında büyük kil fırınlar ve açık ateş yaygındı. Yemek pişirme kapları genellikle topraktan yapılmıştı. Ekmek, kubbeli fırınlarda ya da ısıtılmış taşlar üzerinde pişirilirdi.
Ekmek, Hitit beslenmesinin en önemli unsurlarından biriydi ve farklı dokularda ve tatlarda hazırlanabiliyordu. Bazı ekmekler basit yassı ekmekler şeklinde yapılırken, bazıları mayalanarak kalın somunlar haline getirilirdi. Ekmeğin bal, peynir veya tereyağı ile yenildiği bilinmektedir.
Et genellikle açık ateşte ızgara yapılır, baklagiller ve tahıllarla birlikte yahni olarak pişirilir ya da çeşitli otlar ve baharatlarla kil kaplar içinde ağır ateşte pişirilirdi.
Bira, Hitit mutfağının temel içeceklerinden biriydi ve arpadan üretilirdi. Dini törenler ve şölenlerde sıkça tüketilirdi.
Hititler, yemek kültürünü hem dini hem de sosyal bağlamda büyük önem taşıyan bir unsur olarak görüyordu. Dini törenler ve kraliyet etkinlikleri kapsamında sık sık görkemli ziyafetler düzenlenirdi. Tanrılara yapılan et adakları, büyük toplulukların katıldığı bu ziyafetlerde tüketilirdi.
Hitit çivi yazılı tabletleri, özellikle dini festivaller ve devlet ziyafetleri için yemeklerin titizlikle planlandığını göstermektedir. Bu şölenlerde genellikle kızartılmış etler, ekmek, bira ve şarap ikram edilirdi.
Orijinal Hitit tarifleri günümüze tam olarak ulaşmamış olsa da, eski Anadolu mutfak geleneklerinin izleri modern Türk mutfağında hala görülebilir. Örneğin:
Hitit mutfağı, imparatorluğun tarımsal zenginliği ve kültürel etkileşimleriyle şekillenmiş ve modern Anadolu mutfağının temellerinden biri olmuştur. Tahıllar, süt ürünleri, et ve toplu şölenler üzerine kurulu bu mutfak kültürü, hem günlük yaşamda hem de dini pratiklerde önemli bir yer tutmuştur. Günümüze ulaşan tariflerin sayısı sınırlı olsa da, modern Türkiye mutfağında Hitit mutfak mirasının izlerini görmek mümkündür. Hititler, Anadolu’nun en güçlü uygarlıklarından biri olarak, mutfak kültürü açısından da kalıcı bir miras bırakmıştır.
Yorum Yaz